İkİ İsİm ve Sİ Sesİ

6 Kasım 2010 Cumartesi

4 yorum  

Şimdilerde neden yazamıyorum demeyeceğim, muhtemelen cümleye yanlış başlıyorum... Belki de bitmemiş cümlelere devam etmek istiyorum. Ama üzerinden vakit geçince o cümleler anlamını yitiriyor ve devam edilemez oluyorlar. O zaman cümlelerimi baştan almalıyım. Tertemiz bir sayfaya yazmalıyım. Yeni hayallerle dolu, yeni ümitlerle bezeli bir şekilde olmalı sayfam. O sayfada en fazla iki kişinin ismi geçmeli. Ama bu isimler ayrı yerlere geçişmemeli. Yan yana ilerlemeli... Bir ömür boyu... Bu iki isim birbirlerine öyle söz vermeli... Öyle gönül vermeli ki... Herkes takdir etmeli bu iki ismi, iki sevgiliyi...


İki isim birleşmeli tek yürekte. Tek yürek coşmalı aynı anda iki yerde. Her yer, tek yer olmalı o iki isme. O isimler, başka isimleri görmemeli bile, duymamalı ve de. Gözlerini birbirlerine dikmeli, bu birliktelik bir ömür sürmeli...

Bu iki isim birbirlerine masallar anlatmalı her seferinde. İkisi de birbirine, karşısındakinin masalını anlatmalı bizce. İkisi de birbirinden etkilenmeli habersizce. Nasıl fikir sizce? Anlatılan masallarda hep aynı isim kullanılmalı. O isim zihinlerde canlanmalı, kapalı gözler açılınca karşılarında bulunmalı. O isim sahipleri, masal kahramanlarını karşılarında görünce tanımalı. Birbiri olduğunu anlamalı. İkisi birleşip, artık bir "biri" olmalı. Tek biri... Hangi isme seslenilirse seslenilsin, tek yürek cevap vermeli. Bu iki isim tek yürek, aynı şeye sevinmeli, aynı şeye üzülmeli... Ama asla birbirini terketmemeli. Karşılarına ne çıkarsa çıksın, birlikte mücadele etmeli. Bu iki isim hayata "" sesi vermeli... "S" ve "İ"...
Sonra...

Sonra bu iki isim birlikte son nefeslerini vermeli... Birbirlerinden ayrı gitmemeli...

Ve yeniden birlikte dirilmeli...


Yazılan bu saat...