Bilirsin, Bilmelisin...

26 Nisan 2009 Pazar

 

Gecenin siyah sessizliğine inat, kulaklarımı yırtarcasına yankılanıyor o kahkahalar... Belli belirsiz kareler var, gelip geçiyorlar gözlerimdeki perdenin arkasından... Bu görüntüler neden arkada? Saklanılması mı gerekiyor? Neden cesaretsizce davranıyor o kareler? Cesarete gelmesi gereken başka şeyler var aslında... Ha gayret... Ama biraz daha zaman var işin ucunda.


Hiç yüksünmüyor musun? Zordur sevda. Hele ki benle...


Seni zora sokmak istemiyorum. Al gönlümü git. Ama beni bırak. Al gönlümü aklımdan çık ve git... Durma buralarda. Acı verirsin daha çok kızarım sana sonra.


Sen bunları hak etmezsin bilirim. Seni severim bilirsin... Seni severim bilirsin... Seni seviyorum bil ne olursun...


Git dedim ama acıtmadan. Sızlatmadan. Ben farkında olmadan. Sessizce... Ne yaptın? Kanıyor işte yüreğim. Ne dedim ben sana? Ne olacak şimdi bu halim? Sorumlusu sensin. Seni severim bilirsin. E o zaman nedendir bana acı verişin? Yoksa sen beni hiç mi sevmezsin... Seni beklediğimi bilirsin... Kızsam da, kanatsan da bekliyorum bilirsin... BİLMELİSİN...


Sende kalsın bunlar, elimdekiler ve yüreğimdekiler.
Sende kalsın sevdam, bende daha fazla solmadan.
Sende kalsın gülüşler, yoksa bende anlamını yitirecekler.
İyisi mi sende kalsın ismi, yoksa düşündükçe bitirecek beni...


Kasım-Aralık 2008 civarları / Gece yarısı...

0 yorum:

Yorum Gönder