Anlık İleti - 1

21 Nisan 2009 Salı

 

Yok işte yok. Ne ismi ne cismi, hiçbir şeyi yok bunun. Anlamı da yok. Yazacak bir şey de yok aslında. Gözyaşlarım yetmiyor mu yaa? Konuşmaya ne hacet? Sanki konuşsam da umrunuz da mı? Siz mutlusunuz. Hepiniz mutlu. Ama ben değilim. Gün geçtikçe de daha da kötüleşiyorum. Ölmek istiyorum anlıyor musunuz? Hayır, anlamıyorsunuz işte. Yeter bu kadar! Kendime zarar vermek istiyorum, vermeye de başladım zaten. Kan akıtmak istiyorum.
Siz hiç günler boyu çatık kaşlarla dolaştınız mı? Her şeye ama her şeye sinir oldunuz mu? Şu anki halimi tarif edeyim mi? Hadi edeyim. Yerde oturuyorum, bağdaş kurmuşum. Kulağımda kulaklık, sesini iyice açtığım haykıran bir müzik dinliyorum. Dişlerimi sıka sıka şarkıya eşlik ediyorum. Bacaklarım sinirden titriyor, habire sallıyorum. Kaşlarım çatık, ekrana nefretle bakıyorum. Çenem titriyor, çünkü ağlıyorum. Midem delinmişçesine, başım çatlarcasına ağrıyor. Tanıdınız mı? Bu benim işte. Kaç zamandır bu halde olan ben. Tanıştığınıza memnun oldunuz mu? Bence olmadınız. Olmayın da.
Her neyse. Niye uzatıyorum ki bu yazıyı. Bitti işte. Bu kadar.


22.04.2009 / 00:10

0 yorum:

Yorum Gönder