Bir Vakit

27 Mart 2009 Cuma

 

Ağlıyorum;
Sadece ağlıyorum. Karanlıkta. Hıçkıra hıçkıra. Oturmuş, dizlerimi göğsüme çekmiş, kafam ellerimin arasında... Kafamı kaldırıp önüme bakmak istiyorum ama göremiyorum ki. Gözlerime dolan yaşlar önümü görmemi engelliyor...
Hıçkırıklar kesiyor sözümü...
Düşüyorum;
Çok yüksekten, çok hızlı. Ve bana uzanan el yok ki tutsun da kurtarsın... Ya da ben çok hızlı düşüyorum ve de bu yüzden uzanan elleri de göremiyorum. Karanlığa, gittikçe karanlığa düşüyorum. Gözlerim açık mı kapalı mı farkında bile değilim. Hep karanlık çünkü.
Bir hıçkırık daha...
Seviyorum;
Ama fayda etmiyor. Kendimi sevmem gerekiyor çünkü öncelikle. Ama bende o yok. Sadece arkadaşlarımı, dostlarımı seviyorum. Sevmeyi kirletmek de istemiyorum aslında. Çiçek kokulu sevgi, bana göre değil.
Hayallere dalıyorum...
A'raftayım;
Şu yanım var gibi, şu yanımsa yok... Burası neresi, -Türk filmi gibi...- Ben kimim, neden buradayım, bana ne oldu?... Neden her şey buğulu? Net görmenin mümkünatı yok mu?
Hey Sen!
Beni bul bende. Beni anlat bana. Beni gördün mü hiç sen? Yalvarıyorum sana. Yalvarıyorum Allah aşkına... Yardım et bana.
Yapışmışım eteklerine...
Yalvarıyorum sana. Bulursan beni, görürsen eğer, bana çaktırmadan, benim haberim olmadan haber ver bana. Kaçmasın ben, göreyim onu bir defa hiç olmazsa... İnan ki ihtiyacım var bana...
Yardım et bana...
06.11.2008 / 23:21

0 yorum:

Yorum Gönder