Sessizlikte Sessizce...

27 Mart 2009 Cuma

 

Sessizce giriverdi içeri.
Sessizliğinin yankılanması, sessizce ortaya çıkması demekti.
Sessizlikten istifade etti, en kuytu yere oturuverdi.
Sessizce sevdiğine gülümsedi.
Ortada sessizlik hakimdi.
Sevdiği ne yaptı etti, o sessiz bakışlarında fırtınalar koparıverdi.
Sessizce yaklaştılar birbirlerine, dokundu eller bir ötekine.
Sessizce çağlayan bir şeyler vardı ortalık yerlerde.
Bakışlarının konuşmasını bastırdı sessizce, değdi dudaklar birbirlerine.
Sevdiğinin yüreğinde bir kıpırdanma oldu, sessizlikte yankılandı durdu.
Baktı sevdiği bundan rahatsız oldu, çekti dudaklarını, içine bir hüzün oturdu.
Bıraktı ellerini sessizce, bir daha bakamadı sevdiğinin gözlerine.
Döndü arkasını yola koyuldu ama çoktan olan olmuştu.
Sessizce yaklaştı denize, son bir kez kaptırdı kendini ayın görkemine.
Kapatıverdi gözlerini sessizlikte, bir huzur daha doldu yüreğine.
Bıraktı kendini denize, en derinine aldı deniz onu sessizce.
Sevdiği bu durumdan haberdar mıydı bilinmez ama onu arkasından sessizce izleyip izlemediği de muamma…


17.08.2008 / 19:39

0 yorum:

Yorum Gönder